Sabah namazı alarmının tatlı uykumu delen sesiyle irkildim. Uyanıp abdest almak için kalktım sıcak yatağımdan. Devamen namazımı edâ edip ellerimi açtım mahcup.. Pek yüzüm yoktu mâlum. İhtiyacı olan bendim, kabahatli olanda ben. Yoktu ki başka yardım edenim edilenim. İnancımı esir alan nâdide güzelliklerden biriydi bu. Ve tabi yine O’ndan gelen bir güzellik. Belki lütuf..
Ne kadar suçlu da olsam ne kadar suçlu da hissetsem ne kadar ezilsemde utancımdan huzurunda, yoktu ki başka sığınağım. Yoktu başka gidecek kapım. Yoktu beni anlayan daha iyi bir mâbed. Yoktu başka tüm o askıda kalmaya mahkûm sorularıma cevabın sahibi. Yoktu işte beni daha iyi anlayan. Yoktu anlarken vücuduma ve ruhuma şifa yayan görünmez kudret.
Hülâsâ yoktu işte O’ndan başka’m. Bundan sebep ne kadar yüzüm olmasada onun eteğine yapıştım hep. O’nun varlığında buldum imdat. O’nun yardımında buldum eman. Zîra var mıydı ki O’ndan daha iyi koşan imdada. Nankörlük ve ahmaklık ile hep aksi yönde yürürken kulu, içindeki zerre imâna karşılık rahmetini asla esirgemeyen yüce varlık!..
Söyleyin var mıydı benzeri?.. Kendisine kan kusturan ömründen ömür götüren sabrını tüketmeye tâlip bir baş kaldırıya rağmen annesinin evladına gösterdiği tolerans ve şefkatten milyon kat daha üstünü ile her düştüğümüzde bize merhametiyle muamele eden..(c.c)
Ne kadar güzel anlatmışsınız yüreğinize sağlık. İnsan ibadet ederken gerçekten içi ferahlıyor. Böylesine güzel, insanın içini ısıtan yazınız için gönülden teşekkür ederim.
Çok sağolun, tek bir yüreğe dahi dokunabildiysek ne mutlu bize. Esenlikle kalın, sevgiler